Merhaba sevgili dostlarım! Bugün sizlerle gerçekten hayati
bir konuyu masaya yatırmak istiyorum; Deprem anında iletişim. Türkiye gibi
deprem kuşağında yer alan bir ülkede yaşadığımız için, bu mesele hepimizin
hayatında bir şekilde yer alıyor. Düşünsenize, bir anda yer sallanmaya
başlıyor, her şey altüst oluyor ve o korku dolu anda sevdiklerinize ulaşmak
istiyorsunuz. Telefonu elinize alıyorsunuz ama bir bakıyorsunuz ki ne sinyal
var ne internet. O an ne yapardınız? İşte tam bu noktada bir kahraman sahneye
çıkıyor; amatör telsiz. Evet, kulağa biraz eski moda gelebilir ama
inanın bana, deprem gibi zor zamanlarda bu cihazlar adeta bir kurtarıcı. Amatör
telsiz lisansı alarak, hem kendinizi hem sevdiklerinizi güvence altına
alabilir, hatta belki birilerinin hayatını kurtarabilirsiniz. Gelin, bu konuyu
enine boyuna, sıcacık bir sohbet havasında keşfedelim ve neden bu lisansı
almanız gerektiğini adım adım öğrenelim.
Depremlerde İletişim Neden Bu Kadar Önemli?
Önce şunu bir düşünelim; Deprem olduğunda en çok neye
ihtiyaç duyarız? Elbette sevdiklerimizin güvende olduğunu bilmeye ve yardım
almaya. Ama iletişim olmadan bunları nasıl yapacağız? Telefonlar, deprem anında
genelde ilk susan şeylerden biri. Oysa iletişim, afet yönetiminin belkemiği.
Enkaz altında kalan birinin yerini bildirmek, yardım ekiplerini doğru yere
yönlendirmek, hatta sadece “Ben iyiyim” demek bile hayatta kalmakla
kalmamak arasındaki farkı yaratabilir. İşte bu yüzden, deprem gibi felaketlerde
iletişim alternatiflerini bilmek ve hazır olmak zorundayız.
Türkiye’de depremler ne yazık ki bir gerçek. 1999 Gölcük
Depremi’nden 2023
Kahramanmaraş Depremleri’ne kadar pek çok kez gördük ki, modern
teknolojiler bile bu durumlarda çaresiz kalabiliyor. Ama her seferinde bir grup
insan, sessizce devreye girip umut oluyor; amatör telsizciler. Onların
hikayelerini ve bu sistemin nasıl çalıştığını öğrenince, eminim siz de “Ben
de bunu yapmalıyım!” diyeceksiniz.
Geçmişten Aldığımız Dersler; Depremlerde İletişim Kopuklukları
Hadi biraz geçmişe gidelim ve gerçek olaylarla başlayalım. 17
Ağustos 1999 Gölcük Depremi’ni hatırlayanlarınız vardır. O gece, 7.4
büyüklüğündeki depremle yer yerinden oynadı. Binlerce insan hayatını kaybetti,
on binlercesi yaralandı. Ama bir yandan da iletişim tamamen çöktü. Cep
telefonları, o dönemde henüz yaygınlaşmaya başlamıştı ama aşırı yüklenme ve
altyapı hasarı yüzünden bir anda sustu. İnsanlar, enkaz altında kalan
yakınlarına ulaşamadı, yardım isteyemedi. O kaosun ortasında, amatör
telsizciler sahneye çıktı. Ellerindeki cihazlarla kurtarma ekiplerine bilgi
verdiler, enkaz yerlerini bildirdiler, hatta bazı yerlerde ekiplerin
birbirleriyle koordinasyonunu sağladılar. O gün telsizler, karanlıkta bir ışık
gibi parladı.
Daha yakın bir örnek vereyim: 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş
Depremleri. Bu felaket, hepimizin yüreğini dağladı. 7.8 ve 7.6
büyüklüğündeki iki deprem, 11 ili vurdu. İlk saatlerde ne telefonlar çalıştı ne
internet. GSM şebekeleri çöktü, baz istasyonları yıkıldı, elektrik kesildi.
İnsanlar çaresizce yetkililere ya da yakınlarına ulaşmaya çalıştı ama nafile.
Ancak yine amatör telsizciler boş durmadı. Türkiye
Radyo Amatörleri Cemiyeti (TRAC) başta olmak üzere birçok amatör
telsizcilik derneği üyeleri ve bağımsız amatör dostlarımız, deprem bölgesine
koştu. Ellerindeki telsizlerle haberleşmeyi sağladılar, yeni röle istasyonları
kurdular, yardım ekiplerine cihazlar dağıttılar. İlk 72 saatte, profesyonel
ekipler tam organize olana kadar, bu gönüllüler hayat kurtardı. Bu olaylar bize
şunu net bir şekilde gösteriyor; Deprem gibi afetlerde iletişim, hayatta
kalmanın anahtarı ve amatör telsiz bu anahtarı elinizde tutmanızı sağlıyor.
Telefonlar ve İnternet Neden Çöküyor?
Peki, neden böyle oluyor? Günümüzün süper teknolojileri
deprem anında neden bizi yarı yolda bırakıyor? Bunun birkaç temel sebebi var,
gelin detaylıca bakalım:
- Şebeke
Yoğunluğu: Deprem olduğunda herkes aynı anda telefonuna sarılıyor. “Ailem
nerede?”, “Yardım çağırayım” diye milyonlarca insan birden
arama yapıyor, mesaj atıyor. Operatörlerin şebekeleri, normalde bu kadar
yoğun bir trafiği kaldıracak şekilde tasarlanmamış. Mesela, bir mahallede
10 bin kişi aynı anda aramaya kalksa, sistem kilitleniyor. 1999’da bu
yüzden hatlar tamamen doldu, 2023’te de aynı sahneyi yaşadık.
- Altyapı
Hasarı: Deprem sadece binaları değil, iletişim altyapısını da vuruyor.
Baz istasyonları genelde çatılara kurulur; bina yıkılınca o istasyon da
gidiyor. Elektrik kesilirse, santraller çalışmıyor. Fiber kablolar
kopuyor, internet devre dışı kalıyor. 2023 Kahramanmaraş Depremleri’nde,
bazı bölgelerde günlerce sinyal alınamadı. Elektrik olmadan internet de
bir işe yaramıyor.
- Enerji
Sorunu: Telefonlar şarj bitince sessiz bir kutuya dönüşüyor. Deprem
bölgesinde elektrik yoksa, şarj edemezsiniz. İnternet modemleri de öyle;
elektrik yoksa, Wi-Fi yok.
Sonuç? Telefonlar ve internet, deprem gibi afetlerde çoğu
zaman güvenilmez hale geliyor. Ama telaş yok, çünkü alternatifimiz var; amatör
telsiz.
Amatör Telsiz Nedir ve Depremde Neden Hayat Kurtarır?
Telsizler, radyo dalgalarıyla iletişim kurmayı sağlayan bir
sistem. Normalde bu bir hobi gibi görünüyor; insanlar telsizle sohbet ediyor,
teknik deneyler yapıyor, hatta dünya çapında yarışmalara katılıyor. Ama iş afet
zamanına gelince, bu hobi bir süper güce dönüşüyor. Peki, nasıl oluyor da
telsizler depremde bu kadar etkili?
- Bağımsız
Çalışır: Amatör telsiz, cep telefonları gibi merkezi bir şebekeye
bağlı değil. Baz istasyonuna, operatöre ya da internete ihtiyaç duymuyor.
İki telsiz cihazı, radyo dalgalarıyla doğrudan ya da röle istasyonları
(sinyal aktarıcıları) sayesinde birbirine bağlanıyor. Şebeke çökse de,
elektrik gitse de telsizler susmuyor.
- Geniş
Menzil: Doğru ekipmanla, kilometrelerce uzaktaki biriyle iletişim
kurabilirsiniz. Şehirler arası, hatta ülkeler arası bağlantı bile
mümkün. Depremde, yardım ekiplerini bölgeye yönlendirmek için bu
özellik altın değerinde.
- Batarya
Dostu: Telsizler genelde bataryayla çalışır. Elektrik kesilse bile,
bir yedek pil ya da bazı modellerde el feneri pilleriyle bile iletişim
kurabilirsiniz.
- Dayanıklılık:
Telsizler, zorlu koşullara dayanacak şekilde tasarlanıyor. Toz, su, darbe…
Deprem gibi kaotik bir ortamda bile işini yapmaya devam ediyor.
Kısacası, amatör telsiz depremde bağımsız, esnek ve
güvenilir bir iletişim aracı. Telefonlar sustuğunda, telsiz dalgaları
havada uçuşmaya devam ediyor. Bu yüzden, afet hazırlığı yapan herkesin
çantasında bir telsiz olmalı.
Amatör Telsiz Lisansı Nedir? Kimler Alabilir, Nasıl Alınır?
“Evet, kulağa harika geliyor ama ben bunu nasıl
yapacağım?” diyorsanız, işte burası önemli. Amatör telsiz kullanmak için
önce Amatör Telsizcilik Belgesi, yani lisans almanız gerekiyor. Bu
belge, sizin yasal bir telsiz operatörü olduğunuzu gösteriyor ve size özel bir çağrı
işareti veriyor (örneğin, TA1XYZ ya da TB2XYZ gibi). Bu işaret, telsiz
dünyasındaki kimliğiniz oluyor.
Kimler Alabilir?
Herkes! Evet, yanlış duymadınız. 12 yaşını dolduran ve
akli yeterliliği olan herkes bu lisansı alabilir. İster öğrenci olun, ister
emekli, ister ev hanımı, ister iş insanı… Deprem gibi durumlarda hazırlıklı
olmak isteyen herkes için bu kapı açık. Ailenizle bile bir ekip kurabilirsiniz;
çocuklarınızla telsiz öğrenmek hem eğlenceli hem faydalı bir aktivite olabilir.
Nasıl Alınır?
Süreci adım adım anlatalım, gözünüz korkmasın:
- Başvuru
Yapın: Türkiye’de bu lisans, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü
tarafından veriliyor. Daha önce sınavı bu kurum yapıyordu ama yeni
düzenlemeler sonrasında sınavlar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın e-Sınav
merkezlerinde düzenleniyor. Başvuruyu e-Devlet üzerinden ya da Kıyı
Emniyeti’nin sitesinden kolayca yapabilirsiniz. Küçük bir sınav harcı
ödeniyor; günümüz itibarıyla bu rakam 900 TL civarında (yıllara göre
değişebilir).
- Hazırlanın:
Sınavda temel elektronik, radyo tekniği, işletme kuralları ve acil durum
haberleşmesi gibi konular soruluyor. “Aman çok mu zor?” demeyin,
değil! İnternette ücretsiz kaynaklar, eski sorular ve eğitim videoları
var. Sınavda da zaten şıklarına kadar aynı sorular soruluyor. Biraz
çalışmayla herkes geçebilir. Ayrıca amatör telsiz dernelerinin çekip
YouTube üzerine eklediği pek çok videoda mevcut.
- Sınava
Girin: Sorular çoktan seçmeli ve 50 soru soruluyor. 30 doğru
yaparsanız sınavı geçiyorsunuz. Girdiğiniz sınav türü ve başarı seviyenize
göre A, B veya C sınıfı lisans alıyorsunuz. Sınava başvururken A/B sınıfı
ve C sınıfı için farklı sınavlar var. A sınıfı en geniş yetkileri
sunuyor, ama yeni başlayanlar için C sınıfı bile yeterli.
- Lisansınızı
Alın: Sınavdan başarı ile geçtikten sonra kart ücretinizi ödeyerek
çağrı işaretinizi seçiyorsunuz, Kıyı Emniyeti size çağrı işaretinizi ve
belgenizi gönderiyor. Artık resmen amatör telsizcisiniz!
Bu lisans ömür boyu geçerli ve yenileme derdi yok ancak her
10 yılda bir yeni kart almanız gerekiyor. Son yıllarda, özellikle 2023
depremlerinden sonra, lisansa talep patladı. İnsanlar, afetlerde iletişimin
değerini anladı. Süreç basit, biraz merak ve çabayla siz de bu dünyaya adım
atabilirsiniz.
Amatör Telsizciler Afetlerde Ne Yapıyor?
Amatör telsizciler, deprem gibi krizlerde adeta gönüllü
kahramanlar. Deprem olur olmaz telsizlerini açıp acil frekanslarda bir araya
geliyorlar. “Nerede enkaz var?”, “Kim yardım bekliyor?”, “Hangi yol açık?”
gibi bilgileri paylaşıyorlar. Profesyonel ekipler sahaya ulaşana kadar, bu
gönüllüler boşluğu dolduruyor.
Mesela, 2020 İzmir Depremi’nde TRAC gönüllüleri
inanılmaz bir iş çıkardı. 6.6 büyüklüğündeki depremden hemen sonra, 9 farklı
şubeden telsizciler bölgeye koştu. Enkaz alanlarından bilgi topladılar,
kurtarma ekiplerini yönlendirdiler, hatta yerel yönetimlerle koordinasyon
sağladılar. Telefonlar sustuğunda, telsizler konuşuyordu. Üstelik bu dayanışma
sadece Türkiye’yle sınırlı değil! İzmir depreminde, 7-8 farklı ülkeden
amatör telsizciler Türk operatörlere ulaştı ve “Yardım lazım mı?” diye
sordu. Bu küresel ağ, uluslararası yardımları bile hızlandırabilir.
Amatör telsizciler, halkla yetkililer arasında köprü oluyor.
AFAD gibi kurumların yükünü hafifletiyor, enkaz altındaki birinin
kurtarılmasını sağlıyor. Hepsi gönüllü; tek amaçları yardım etmek. Bu yüzden,
telsizcilik sadece bir hobi değil, bir dayanışma hareketi.
Türkiye’de Amatör Telsiz Toplulukları
Ülkemizde amatör telsizciler, genelde dernekler ve
kulüplerde organize oluyor. En büyüğü, 1962’de kurulan Türkiye Radyo
Amatörleri Cemiyeti (TRAC). 60 şehirde şubesi, 35 ilde temsilciliği
ve 2.500’e yakın üyesiyle dev bir ağ. TRAC, normal zamanlarda eğitimler,
tatbikatlar düzenliyor; afet zamanında ise hemen sahaya iniyor.
TRAC dışında başka gruplar da var. İstanbul’da Antrak,
Ankara’da yerel telsiz kulüpleri, hatta off-road gruplarının haberleşme
ekipleri… Bu topluluklar, afetlerde yerel yönetimlerle iş birliği yapıyor.
Hepsi, “Bir gün lazım olabilir” diyerek hazırlık yapıyor. Siz de bu
topluluklara katılabilir, hem öğrenir hem de bir ekibin parçası olabilirsiniz.
Devletin ve AFAD’ın Amatör Telsize Bakışı
Son yıllarda devlet de amatör telsizciliğin önemini fark
etti. AFAD, telsizcileri afet
planlarına dahil etti. Türkiye Afet
Müdahale Planı (TAMP)’da TRAC, resmi “haberleşme destek ortağı”
olarak yer alıyor. 2023 depremlerinde AFAD ile TRAC ekipleri omuz omuza
çalıştı. Bazı belediyeler de bu işe el attı. Mesela, Antalya Muratpaşa
Belediyesi, TRAC ile protokol imzalayıp afet haberleşmesini garantiye aldı.
Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığı da halkı telsiz gibi alternatiflere yönlendiriyor.
Yetkililer, “Afetlerde iletişim, kurtarmanın temel taşı” diyor. Devlet,
amatör telsizciliği teşvik ederek, toplumun afetlere daha dirençli olmasını
hedefliyor. Bu da şunu gösteriyor; Telsizcilik, sadece bireysel bir çaba değil,
ulusal bir hazırlık meselesi.
Neden Amatör Telsiz Lisansı Almalısınız?
Sevgili arkadaşlarım, şunu bir hayal edin: Deprem oluyor,
her şey karışıyor ve siz sevdiklerinize ulaşamıyorsunuz. Telefonlar çalışmıyor,
internet yok. O an ne kadar çaresiz hissederdiniz? İşte amatör telsiz lisansı,
bu çaresizliği ortadan kaldırıyor. Bir telsiz alıp lisans edindiğinizde, afet
anında elinizde her zaman bir çözüm oluyor. Ailenizi güvende tutabilir,
komşularınıza yardım edebilir, hatta kurtarma ekiplerine destek olabilirsiniz.
Afet hazırlığı sadece yiyecek stoklamak ya da deprem çantası
hazırlamak değil. İletişim planı yapmak da bir o kadar önemli. Evde yangın
söndürücü nasıl bir güvenceyse, telsiz de öyle bir güvence. Üstelik lisans
almak zor değil; biraz zaman ayırıp bu beceriyi öğreniyorsunuz. Hem kendinize
hem topluma katkı sunuyorsunuz. Ne kadar çok telsizci olursa, afetlere o kadar
hazır oluruz.
Hadi, gelin bu bilinçle hareket edelim! Amatör telsiz
lisansı alın, bu dünyaya adım atın. Belki bir gün sizin sesiniz, birinin
hayatını kurtarır. Sorularınız olursa bana yazın, her zaman yardımcı olmaktan
mutluluk duyarım. Kendinize iyi bakın!
Unutmayın, hazırlıklı olmak en büyük gücümüz. Amatör telsiz lisansı alarak, hem kendinizi hem sevdiklerinizi koruyabilirsiniz. Haydi, bu adımı atın ve telsiz dalgalarıyla sesinizi duyurun!
Yorumlar
📩 Postapokaliptik.com’daki yeni içeriklerden anında haberdar olmak ister misin? Blogumuzun yan tarafındaki iletişim formuna "Mail almak istiyorum" yazarak mail listemize dahil olabilir, yeni içeriğimizi girdiğimiz anda mail kutundan okuyabilirsin! Spam yapmayacağımıza söz vermekle birlikte dilediğin zaman listeden çıkabileceğini de hatırlatırız. 🔥